Basura iyi gelen bitkiler

Basur neden olduğu kaşıntı nedeniyle rahatsız edici bir rahatsızlıktır. Aktarlarda bulabileceğiniz bazı bitkilerle evde basurun bitkisel tedavisini yapabilirsiniz.

 Basur nedir

 Basur rektumun alt kısmı ve çevresinde bulunan damarların şişmesi ve iltihaplanmasıdır. Enflamasyon, bu damarlarda basınç artışından kaynaklanır. Başlangıçta, bu şiddetli bir zonklama ağrısına neden olur, ancak ağrı hızlı bir şekilde ciddi bir ağrıya, iritasyona, rahatsızlığa ve hatta kanamaya dönüşebilir.

İki tür hemoroid vardır: iç ve dış hemoroid.

İç hemoroid anal kanalın yumuşak dokularını etkiler ve normalde iç damarlarda çok fazla basınç baskısı oluşturur.

Dışkıda görülen parlak bir kırmızı renkli kan, iç hemoroidin kesin bir işaretidir. Hemoroidal damarlar gerginleştikten ve anüsten çıktıktan sonra prolabe hemoroid olurlar.

İç hemoroid, pıhtılar iltihaplı damardaki kan akışını engellediğinde acı verebilir.

Dış hemoroid, anüs çevresindeki harici damarlar şiştiğinde ortaya çıkar. Şişmiş damarlar da süzme veya sürtünme nedeniyle kolayca kanayabilir. Bu tür hemoroid rektal bölgede tahriş ve kaşıntıya neden olabilir.

Dış hemoroid de prolabe olabilir ve kan pıhtıları da etkilenen damarlarda oluşabilir. Damarların kan pıhtılarıyla tıkanması tromboz olarak adlandırılır.

Tromboz hemoroid korkutucu görünebilir, ancak doğal ilaçlarla kolayca tedavi edilirler.

Hemoroidin en yaygın belirtileri şunlardır

Basur belirtileri

• Anüs çevresinde şişme
• Dışkının sızıntısı
• Bağırsak hareketleri sırasında acısız kanama
• Rektal bölgede kaşıntı ve cilt tahrişi
• Rektal ağrı
• Özellikle otururken rahatsızlık

Basur nedenleri

Basur birçok faktöre bağlı olabilir. Örneğin, tıkanık bir karaciğer hemoroza neden olabilir. Bu, ince ve kalın bağırsaklardan, pankreaslardan ve anal bölgesinden gelen damarların hepsinin karaciğere yönlendirilmesinden kaynaklanır.

Karaciğer tıkanıklığı nedeniyle karaciğer kan dolaşımı yedeklenirse bağırsaktan gelen kan rektal ve anal bölgeye akar. Bu, rektumu çevreleyen damardaki sırt basıncına neden olur ve böylece bunları şişirir ve dolayısıyla hemoroit oluşturur.

Hemoroid, kronik kabızlık, bağırsak hareketi sırasında gerginlik, yaşlanma ve yetersiz lif alımı nedeniyle de görülebilir. Hamile kadınlarda, çoğunlukla büyümekte olan uterusun ana venler üzerindeki baskısı nedeniyle oluşur.

Sebep ne olursa olsun, basur tedavi edilebilir ve aşağıdaki doğal ilaçlar, alternatif tıpta basur tedavisinde en etkili yollardan bazılarıdır.

Basura iyi gelen bitkiler

1. Aloe Vera

Aloe vera , hem yumuşatıcı, hem de ağrı kesici özelliğe sahiptir. İltihaplı damarları boyutlarını küçültür ve hastayı rahatlatır.

Doğal sıkıştırıcı olarak, Aloe vera hemoroidleri küçültür ve iyileşmesini hızlandırır.

Aloe vera  içeriğinde bulunan Antrakinon, maddesi sindirim sistemindeki duvarları sıkılaştırır ve bağırsak içeriğinin yumuşatılmasını teşvik eder. Bu, dışkıları hareket ettirmeyi kolaylaştırır, böylece hemoroidlerdeki yük azaltılır.

2008 yılında Indian Journal of Dermatology’de yayınlanan bir çalışmada, Aloe vera’nın, tahrişi azaltabilen bir enzim içerdiğine değinildi.

2. Karnıyarık otu

Karnıyarık otu  geleneksel tıpta hemoroit ve kabızlık gibi sindirim sistemi problemleri çeken kişilerin tedavisinde kullanılır.

Diyet lifi ve alkaloidler, flavonoidler, amino asitler, proteinler, yağlar, tanenler ve çeşitli şekerler ve karbonhidratlar gibi fitokimyasal maddeler içerir.

Lif içeriği yüksek olduğundan dışkıyı daha yumuşak yapar ve böylece kabızlık, hemoroit, huzursuz bağırsak sendromu ve diğer gastrointestinal rahatsızlıkları hafifletir. Karnıyarık otu  kabuğu suyla temasa geldiğinde şişer ve atık maddelerin bağırsak yolundan taşınmasını teşvik etmeye yardımcı olan bir müshil oluşturur.

Karnıyarık otu  aynı zamanda Karnıyarık otu aynı zamanda bağırsak hareketlerini düzenleyen  Lactobacillus acidophilous ve bifidobacteria gibi zararsız bağırsak bakterilerinin çoğalmasını da teşvik eder.

Mükemmel bir bağırsak temizleyicisi ve bir detoksifikasyon ajanıdır, çünkü atıkların sindirim sisteminden uzaklaştırılmasını hızlandırır, böylece vücutta toksinlerin harcadığı süreyi azaltır. Bu kanser gibi çeşitli hastalıklara yakalanma riskini azaltmada yardımcı olur.

Karnıyarık otundan kür elde etmek için bir çay kaşığı karnıyarık otu  tohumlarını bir bardak ılık su ile karıştırın. Bu, günde üç kez yapılmalı ve yaklaşık 2 – 3 hafta boyunca yemeklerle birlikte alınmalıdır.

Bununla birlikte, karnıyarık otu  , bağırsaktaki sıvıları emdiği için büyük miktarda su ile alınmalıdır. Bunu yapmak kabızlığı önleyecektir.

3. Kasap Süpürgesi

Kasap Süpürgesi (Ruscus aculeatus olarak da bilinir) , basur tedavisi için yüzyıllarca kullanılmıştır.

Bu bitki  flavonoid antioksidan açısından zengindir. Bitkide bulunan diğer fitokimyasal maddeler ruskogenler denilen bir grup saponin glikozid içerir. Ruscogeninler anti-inflamatuar ve vazokonstriktif özelliklere sahiptir.

Kasap süpürgesi antienflamatuar özelliklerinden dolayı sıvı tutulmasını önleyebilir, kılcal duvarları güçlendirebilir, damarları sıkıştırabilir ve kan akışını artırabilir. Tüm bu etkiler hemoroitlerin azalmasına katkıda bulunur.

Kasap süpürgesi bitkisel özütü doğrudan hemoroid üzerine uygulanabilir.

Alternatif olarak, bitki çayları yapraklarından yapılabilir. Bu çay, bir çay kaşığı kasap süpürgesinin sıcak suyla yaklaşık 10-15 dakika demlenmesiyle hazırlanır. Hızlı bir iyileşme için çay günde 2 ila 3 kez alınmalıdır.

Kasap süpürgesi ile ilişkili önemli bir yan etkisi yoktur, ancak bulantı oluşabilir.

Trombosit etkileri nedeniyle, bu bitki, varfarin gibi antikoagülanlarla kombine edilmemelidir. Kombinasyon kanama riskini arttırır. Ek olarak, MAOI’lere yerleştirilenler (monoamin oksidaz inhibitörleri) kasap süpürgesinden kaçınmalıdır, çünkü bitkideki tiramin kan basıncını artırmak için MAOI’lerle etkileşime girebilir.

4. At Kestanesi

At kestane özütü hemoroit ve varisli damarların ortak bir doğal yoludur. Ekstrakt, at kestane bitkisi Aesculus hippocastanum’un tohumlarından alınır.

At kestane tohumları, aesculin olarak bilinen toksik triterpen saponinin önemli bir miktarını içerir.

Bu nedenle, sadece bu bileşik çıkarılan ticari olarak hazırlanmış at kestane çekirdeği özleri, basur tedavisinde kullanılmalıdır.

At kestane tohumları aescin adı verilen bir saponin içerir. Bu kimyasalın damarları sağlamlaştırmaya yardımcı olan sıkışan bir özelliği vardır. Aescin ayrıca at kestanesinin anti-edematöz, anti-inflamatuar ve anti-spazmodik özelliklerinden sorumludur.

At kestanesinin de kılcal kan dolaşımını desteklediği gösterilmiştir.

Basur tedavisinde, at kestanesi bir çay olarak alınabilir veya topikal olarak hemoroidlere pamuklu toplarla uygulanabilir.

Semptomatik hemoroidli 80 kişinin yer aldığı, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmada, katılımcılara günde 3 kez 40 mg aescin içeren bir kestane ürünü verildi. Çalışmanın sonuçları, at kestane kullanımının bir hafta içinde ağrı, şişme ve kanamada dikkate değer bir iyileşme sağladığını gösterdi; 2 hafta içinde etkinliği görsel muayene ile görülebilir.

5. Sarımsak

Allium sativum olarak da bilinen Sarımsak , basur ve sindirim bozuklukları için ortak bir doğal ilaçtır.

Amino asitler, mineraller ve allinaz, peroksidazlar ve mikrosinaz gibi enzimleri içerir. Sarımsak özellikle kükürt açısından zengindir.

Bu bitki, anti-inflamatuar, antibakteriyel, sıkılaştırıcı ve detoxifying özelliklere sahiptir. Bu özellik hemoroid için mükemmel bir çare haline getirir.

Sarımsak, tıbbi özellik taşımayan ve aslında kokusuz olan alliin adı verilen bir amino asit türevi içerir. Ancak sarımsak ezildiğinde alliin, allinaz enzimi ile allisine dönüştürülür.

Allicin taze sarımsak kokusundan sorumludur ve aynı zamanda güçlü bir antibakteriyel ajandır. Buna ek olarak, aynı zamanda güçlü bir antioksidan vücuttan zararlı serbest radikalleri temizleyebilir.

Sarımsak kan dolaşımını geliştirir, çeşitli bağırsak bakterilerini yok eder ve kan damarlarını korur.

Sarımsak basurlu bölgeye uygulandığında iltihabı azaltır ve zararlı bakterileri öldürür. Bu basur iltihabını kurutur, tahriş ve ağrıyı azaltır.

Hemoroit tedavisinde sarımsak direkt olarak hemoroidlere uygulanabilir ve çiğ veya pişmiş olarak da yenilebilir.