Sürekli ishal olmak neyin habercisi
Sürekli ishal oluyorsanız bu durum ülseratif kolit veya bağırsak polip hastalığı gibi hastalıkların belirtisi olabilir. Bunu anlamanın en iyi yolu kolorektal tetkikler yaptırmaktır.
Orta ve genç yaş düzeyi için risk az olsa 50-60 yaş üzeri kişiler sürekli ishal olma durumu ile karşılaşıyorlar ise kolon kanseri riski ile karşı karşıyadırlar.
Kalın bağırsağımız yaklaşık bir metre uzunluğunda olup tıbbi açıdan sağ, sol ve rektum gibi parçalara ayrılır.
Eğer kanser oluşumu sağ bölümde ise lümen içine doğru yavaş büyüyen kitleler oluşur. Solda kanser var ise bu kendini dışkılama bozuklukları ve ishal ile belli eder.
Kalın bağırsağın sol tarafında oluşan kanserler kolon duvarını sıkıştırıcı tarzda çepeçevre saran bir özellikte olduklarından bağırsak geçişinde tıkanmalara neden olabilirler. Tıkanma düzeyi arttıkça, gelip geçen kıvrandırıcı karın ağrıları ve dışkılama düzeninde bozulmalar ve buna bağlı kabızlık şikayetleri görülür.
Kalın bağırsağın normal ritminden yavaş çalışıyor olması, besinleri bakteriyel etkiler nedeniyle ishale de neden olabilir. İshal şikayetlerini yanında krampa benzer karın ağrıları görülebilir. Bir kişide önce seyrek dışkılama, akabinde bunun ishale dönüşmesi ve kramplar sol kolon tümörü belirtisidir.
Sürekli ishalin sebebi beslenme tarzı, kullanılan içme suyu ve sağlıksız beslenme koşullarına bağlı gelişen gıda zehirlenmeleri de olabilir. Fakat bunlar değilse kolon tıkanması, kolon tümürü gibi ihtimalleri göz ardı etmemek gerekir.
Kafaları şüpheler kolonoskopi ile giderilebilir. Teknolojinin gelişimine bağlı olarak kolonoskopi daha az ağrılı yapılmakta ve 50 yaşını geçen kişilere yaptırmaları tavsiye edilmektedir.
Ancak ailede birden fazla kişide kalın bağırsak kanseri veya yaygın polip sorunu var ise, kolonoskopik taramanın 20 yaşından itibaren yapılması önerilir. Polip tespit edildiyse en geç senede 1 kere kolonoskopi yapılmalı, polip kaybolduysa tarama 3 seneye indirilmelidir. Kanser tanısı mutlaka biyopsiyle konulmalıdır.
Kolon kanseri taraması için 50 yaş üstü kişilerde, Ulusal Kanser Enstitüsü’nce yılda bir kez parmakla rektal muayene ve gaitada gizli kan testi önerilmektedir. Şüphe çeken durum saptananlarda ise kolonoskopi ve biyopsi eklenmelidir.
Taramalar sonucunda kolon kanseri veya kolerektal tümörler tespit edilirse başlıca tedavi cerrahi yolladır. Tümörün erken evrede çıkarılması hastalığın yayılmasını engeller. İlaç tedavisi ile cerrahi tedavi desteklenir.
Kolorektal kanser riskini artıran faktörler
Yanlış beslenme alışkanlığı özellikle de kırmızı et ağırlıklı beslenmek, işlenmiş etler, rafine edilmiş besinler ve de alkol riski artırır. Hareketsiz yaşam tarzı, şişmanlık ve sigarada riski artıran başka faktörlerdir.