Mide Yanması
Yanlış kullanılan her organ günün birinde çeşitli belirtilerle alarm verir. Mide de bunlardan birisidir. Günün birinde mide yanması şikayetleri ile karşılaşıldığında bunun geçici bir sorun olmadığını, bilakis bundan sonraki yaşam kalitesini negatif yönde etkilemeye devam edeceğini bilmek gerekir. Çünkü mide yanması da dahil olmak üzere çoğu mide hastalıkları aniden değil, yılların birikimiyle ve alışkanlıklarla oluşmuştur. Kısa süreli tedavilerle ve mide ilaçları ile geçici çözümler kısmen rahatlama sağlasa da midesinde yanma olan kişiler yaşamlarındaki bazı unsurları değiştirmedikçe şikayetlerinden kesin ve net olarak kurtulamazlar.
Mide yanması halkımızca midede meydana gelen bazı şikayetlere ve çeşitli hastalıklara verilen ortak isimdir. Tıp literatüründe ise mide yanması şeklinde genel bir isim değil, reflü, gastrit, ülser, mide fıtığı gibi hastalık isimleri kullanılır. Bu nedenle mide yanması olarak nitelendirilen durumun kaynağının araştırılması ve sebeplerinin bulunması gerekir.
Reflü Kaynaklı Mide Yanması
Sitemizde reflünün bir çok defa tanımı yapılmıştır. Burada özetlersek, reflü midenin asitli içeriğinin olağan dışı olarak geldiği yöne doğru yönelmesi ve bu akıma engel olmakla görevli kapakçığın işlevsizliğinden istifade ederek yemek borusunu yaka yaka ağza kadar gelmesidir. Bu tanıma uygun olarak reflünün ana sebebinin yemek borusu ile midenin başlangıcı arasında bulunan ve işlevi sindirim sisteminin tersine çalışmasını engel olmak olan organcığın bir şekilde fonksiyonunu kaybetmesi olduğu söylenebilir.
Peki ama bu organcık neden işlevini kaybediyor ? Bunun pek çok sebebi bulunmaktadır. Burada bunları açıklarsak mide yanması hastalığının nasıl oluştuğunu, ne tür koruyucu tedbirler alınabileceğini ve doğal yolla tedavisinin nasıl mümkün olabileceğini de belirtmiş oluruz.
Reflü Sebebi 1 : Çok Yemek: Gayet basit olarak açıklanan bu unsur reflünün başlıca sebeplerinden biridir. Midenin dolu olması, içeriğinin hem çeperlerine hem de yemek borusu ile arasında kapı görevi gören organa (kapakçık) daha fazla baskı yapması anlamı taşımaktadır. Yemekten sonra yapılan her tür hareket midedeki basıncı artıracak ve kapakçığın giderek deforme olması sonucunu doğuracaktır. Yemek yemek gibi günde üç defa yapılan bu eylemin devamlılık arz etmesi, midesini alabildiğine dolduran kişilerde kapakçığın zamanla sızdırmaya başlaması hatta bir gün tamamen işlevsiz kalması sonucunu doğurmaktadır. Fast food tarzı beslenme ise durumun vehametini artırmaktadır. Çünkü hızlıca mideyi doldurmak hem mide asitlerinin aniden artmasına hem de hazımsızlık ve mide doluluğu nedeniyle mide basıncını artıracaktır. Geleneksel beslenmek ise çok yenilse bile fast food türü beslenmeye göre bir miktar’ın daha az zararlıdır. Çünkü yemek yeme süresi uzamakta ve midenin sindirmesi için zaman tanınmaktadır.
Mide sağlığı açısından en uygun beslenme şekli Peygamberimizin (SAS)’in tavsiye ettiği şekildedir. Peygamberimiz yemek esnasında veya hemen arkasından su içilmemesini, sofradan doymadan kalkılmasını ve yemekte midenin üçte biri hava, üçte biri su ve sadece üçte birinin besin ile doldurulmasını tavsiye etmektedir. Yemeğin ardından hemen su içilmesi mide basıncını artırmakta ve reflüyü azdırmaktadır. Öğünlerden 15-20 dakika sonra doygunluk hissi geldiğinden sofrada doyana kadar yemeye gerek yoktur.Yemeği fazla kaçırdıktan sonra spor yapmak, şekerleme yapmak, uzanmak ve bu tür şeyleri alışkanlık haline getirmek uzun vadede reflüye neden olur. Çok yemek hem mide asitlerini artırması hem de kapakçığı deforme etmesi bakımından reflüye ve mide yanmalarına sebep olur.
Reflü Sebebi 2: Stres: Çağımız stres yoğun yaşamın hüküm sürdüğü, hırs ve arzuların peşinde giderken sağlığımızı kaybettiğimiz bir devirdir. Stres sadece reflüyü değil her türlü mide hastalığının başlıca sebeplerindendir. Çünkü kaygı, endişe ve üzüntü esnasında mide salgıları artar. Midenin öğütücü sıvısı olağanüstü seviyeye ulaşınca mide ve mideyi sınırlandıran her türlü dokuyu tahrip etmeye başlar. Böylece reflü, gastrit, ülser gibi hastalıklar oluşur. Yoga ve nefes egzersizleri ile sükunet ve gevşeme sağlanarak büyük şehirlerin stresi ile başa çıkılmaya çalışılmaktadır. Ne yazık ki dünyamız istenilen her şeyin elde edildiği, her seferinde şansın yaver gittiği bir yer değildir. Özellikle kaygılı tipler ve emir altında çalışanlar stres baskısı altında bağışıklıklarını kaybetmekte, kolay hasta olmakta, mide hastalıklarına tutulmaktadır. Maalesef anksiyete sorunları lafla çözülecek, birkaç önlemle halledilecek problemler değildir. Ben dinimizin emrettiği tevekkül anlayışının strese karşı en iyi çözüm olduğu anlayışındayım. Mümin için her şey hayırlıdır, nimete karşı şükreder, musibete karşı sabreder, her şekilde hayır elde eder. Hastalık esnasında çekilen sıkıntıların günahlara kefaret olması, yitirilen malın sadaka hükmüne geçmesi, ahrette boynuzsuz koçun boynuzlu koçtan hakkını alacağı inancı dünyevi sıkıntılarla baş etmeyi kolaylaştırmaktadır.
Reflü Sebebi 3:Bağımlılıklar: Çay, kahve gibi kafeinli içecekler, alkol ve sigara mideye zararlıdır ve reflüye neden olur. Maalesef bu alışkanlıklar aslında birer bağımlılıktırlar. Bu nedenle mideye sistematik olarak zarar verirler. Asitli içecekler de reflüye neden olur.
Reflü Sebebi 4: Yanlış Beslenme: Hamur işi gıdalar, ekşi, baharatlı, yağlı yiyecekler, soğan, biber, domates gibi sindirimi zor bitkisel besinler mide asitlerini artırması, tahriş etkisi yüksek olması nedeniyle reflüye neden olur. Kuru fasulye, süt gibi gaz yapan besinler de reflüyü tetikler. Reflü hastaları kendilerine sıkıntı veren şeyleri bilir ve bunlardan uzak durarak yaşam kalitelerini düşürmemeye çalışırlar.
Reflü Sebebi 5: Mide Fıtığı: Bu hastalık çoğu kez ancak başa gelince adını duyduğumuz bir hastalıktır. Midenin göğüs boşluğuna kaymasıdır. Birkaç türü vardır. Başka yazılarda mide fıtığı hakkında tafsilatlı bilgi verildiği için burada kısa kesilecektir. Mide fıtığı reflüye neden olur ve bazen ancak ameliyatla tedavi edilir. Ameliyat bile bu hastalığın yeniden nüksetmesine mani değildir.
Reflü Belirtileri
Mide yanması denilince akla ilk olarak gelen reflü hastalığı göğüste-boğazda yanma şeklinde belirti gösterir. Mide kapakçığı vazifesini göremez hale geldiği için kolaylıkla mide sıvısı ağza gelebilir. Bu kusmaktan farklıdır. Çünkü kusmada tazyik vardır ve kolay gerçekleşmez. Reflüde ise eğilmeyle, yatmayla, hatta bazı hareketlerle bile ağza sıvı gelebilir. Bu sıvı asitli olduğu için yemek borusunu yakar, bazen ses kısıklığı veya öksürük gibi şikayetlere neden olur. Ağır yemeklerden sonra ve gece yatağa girince reflü ağrıları artar.
Reflü Tedavisi Nasıl Yapılır ?
Reflüye neden olan ne varsa hastaların bunlardan uzak durması gerekir. Reflü henüz başlangıç aşamasında ise doktor tedavisine ihtiyaç duymadan doğru beslenme ve yaşam koşullarının düzeltilmesi ile tedavi sağlanabilir.
Ancak çoğu reflü hastası ilaç tedavisine ihtiyaç duyar. Reflü ilaçları başlıca iki kategoridedir. Mide asitlerinin üretimini azaltanlar ve mide sıvısının üzerini kaplayıp bariyer görevi görenler. Bu ilaçlar kullanıldığı müddetçe mide yanmasını geçirirler. Fakat sürekli kullanılmaları gerekir. Bu nedenle ilaca güvenip eski beslenme alışkanlıklarına dönmemek gerekir.
Reflünün kesin ve kalıcı tedavisi ise yıpranan kapakçığın ameliyatla yeniden oluşturulmasıdır. Böylece mide sıvısı geri gelmez, ağrılar da biter.
Gastrit Kaynaklı Mide Yanması
Asitli mide sıvısının mideye zarar vermesini önlemek için mide duvarını mukoza salgısı kaplamıştır. Bu koruyucu tabaka midenin sindirim faaliyetlerinin mideye zarar vermesine engel olur. Ancak bazı sebeplerle bu koruyucu tabaka zarar görür. Reflüye neden olan kötü beslenme, çay, kahve alışkanlığı, yağlı, acılı, baharatlı yiyecekler, alkol ve sigara ayrıca stres gastritin oluşmasında da rol oynar. Artan asitler mukoza tabakasını zamanla yıpratır ve iltihap ve yaralara yol açar. Bunlardan başka gastritin başlıca iki sebebi daha vardır. Biri helikobakter pylori denilen bakterinin mideye verdiği zararlar ikincisi ise düzenli ilaç kullanımıdır.
Helikobakter pylori bakterisinin diğer bakteri ve virüslerden iki önemli farkı bulunmaktadır. Mide asitlerine karşı daha dayanıklı olması ve içinde bulunduğu akıntılara karşı koyabilecek kamçı benzeri organlara sahip olması.
Normalde midede hiçbir mikrobun uzun süre yaşaması mümkün değildir. Sindirim sistemi boyunca bir akıntı vardır ve mideye giren her şey bu akıntı boyunca ilerler. Helikobakter pylori ise bu akıntıya kamçıları ile karşı koyar ve mide duvarına tutunmayı başarır.
İnsanların midesinde %50-70 oranda bu bakteriden vardır. Sayıları az ise ve iltihap yapmıyor ise tedaviye ihtiyaç yoktur. Mideye zarar vermeye başladığında ise antibiyotik tedavisi ile bu bakteriden bir süre için kurtulma sağlanabilir. Bununla birlikte bu bakterinin yeniden midede çoğalması mümkündür. Bu bakteri mide duvarına yapıştıktan sonra burada iltihaba yol açarak ve mide iç zarını zamanla eriterek gastrite yol açar. Tedavi edilmez ise hastalık ülser veya mide kanseri gibi daha tehlikeli yerlere doğru ilerler.
Batı ülkelerinde gastritin başlıca sebebi stres, fast food ve alkol,kahve, sigara gibi alışkanlıklar iken içme sularının nispeten daha kirliği doğu toplumlarında helikonakter pyloriye bağlı gastrit vakaları daha fazladır.
Gastrite düzenli ilaç kullanımı da yol açar. Çünkü çoğu ilaç midede çözünür ve buradaki kimyasal dengeyi bozar. Bu nedenle doktorlar ara sıra verdiği ilaçları değiştirirler veya mide koruyucu başka ilaçlarla birlikte verirler. Toplumumuzda doktora gitmeden aynı ilacı uzun süre kullanma alışkanlığı vardır. Bu zamanda mideyi tahrip eder.
Gastrite viral enfeksiyonlar, uyarıcı madde kullanımı da neden olabilir ayrıca safra reflüsü denilen safranın mideye akması sorunu da gastrit yapar.
Başlangıç aşamasındaki gastritin belirgin bir belirtisi yoktur. Orta ve ileri seviyedeki gastrit hastalığı, mide yanması, mide bulantısı, şişkinlik, midede ekşime ve gaz şeklinde belirtiler verir.
Gastrit Tedavisi
Gastrit tedavisi, bu hastalığın hangi faktörlerden kaynaklandığına göre değişir. Gastrit tedavisinde değişmeyen tek şey hastanın mide asitlerini artıracak ağır beslenme, yağlı yiyecekler ve çay-kahve alışkanlığından uzak durmasıdır. Helikobakter pylori nedeniyle oluşan gastritte antibiyotik tedavisi uygulanırken, ileri seviyede gastrit vakalarında mide asidini düzenleyen ilaçlar verilir.
Kişinin kesin olarak gastrit olup olmadığı endoskopi (mide filmi) ve mideden alınacak parçanın patalojik olarak incelenmesi ile anlaşılır. Her hastadan mide filmi istenmez, kan ve dışkı testleri ile de midede bakteri varlığı anlaşılabilir.
Ülser Kaynaklı Mide Yanması
Ülser reflü ve gastrite göre daha şiddetli mide yanmalarına yol açan bir hastalıktır. Mide veya onikiparmak bağırsağın ürettiği sindirim sıvalılarının midede doku kaybı oluşturması ile meydana gelir. Oniki parmak bağırsağında da ülser oluşabilir. Ülkemize her yirmi kişiden birinin bu türden bir sorunu olduğu düşünülmektedir.
Ülser Belirtileri
Hastalar ülserin meydana getirdiği mide yanmasını “karnımı bir şey kemiriyor” şeklinde ifade ederler. Ülser ağrıları o kadar şiddetlidir ki gece uykudan uyandırabilir. Genellikle öğün aralarında ağrı oluşur. Ağrıya mide bulantısı ve kusma eşlik edebilir. Kustuktan sonra ağrı kesilir.
Gastrite neden olan faktörler ülsere de neden olurlar. Bunların başında helikobakter pylori bakterisi gelir. Ülser olan kişilerde hastalığa bağlı olarak iştahsızlık ve kilo kaybı görülmesi sık rastlanılan bir durumdur.
Ülserin Riskleri
Tedavisi geciktirilen, ihmal edilen ülser mide kanaması, mide delinmesi ve mide tıkanması gibi korkutucu sonuçlar doğurabilir. Kahve telvesi şeklinde kusmalar olması, kusma öncesinde fenalık geçirilmesi ve dışkının oldukça koyu olması mide kanaması belirtileridir.
Ülsere neden olan yaralar derinleşince mide delinmesi denilen ve şiddetli ağrıya sebep olan bir durum gerçekleşebilir. Ağrı nedeniyle kişi kıpırdayamaz, karnı beton gibi sertleşir.
Ülserin doku ödemi gerçekleştirmesi nedeniyle mide sıvısının geçtiği kanal tıkanabilir. Bu nedenle kişi sık sık kusar. Mide delinmesi ve mide tıkanması gibi hastalıkların tedavisi ameliyat ile yapılır.
Ülser Tedavisi
Ülser tedavisi gastrit tedavisi ile benzer şekilde antibiyotik ve mide asidini baskılayan ilaçlar ile yapılır. İleri seviyede ise ameliyat gerekebilir. Bu esnadan hastanın sıkı bir perhize girmesi şarttır.
Mide Yanmasına Ne İyi Gelir ?
Şaşırtıcıdır ki çoğunlukla kötü ve gereğinden fazla beslenme nedeniyle meydana gelen mide hastalıkları için halkımızın aradığı tedavi yöntemleri yine bir şeyler yiyip içmek üzerinedir. TV programlarında boy gösteren tıp alimlerinin bazı gıdaları mucizevi tedavi edici olarak takdim etmesi de buna çanak tutmaktadır. Gerçek şu ki kronik mide yanması sıkıntısı çeken kişilerin beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleri ve yanmaya neden olan besinlerden olabildiğince uzak durarak ömür boyu sürecek bir perhize girmeleri gerekmektedir.
Midemiz çoğu organımız gibi bir miktar kendi kendini tedavi edebilen bir organdır. Nadir görülen mide yanmalarında basit perhizler işe yarayacak, doktora gitmeden kişinin kendi kendini tedavi etmesini sağlayacaktır.
Bununla birlikte bakteriyel enfeksiyonlar veya ilerlemiş hastalıklarda doktora danışılmadan kendince çareler üretmeye çalışmak büyük felaketlere kapı aralayabilir.
Yine de mide yanmasından şikayet eden hastalara ağrıyı durdurmaya yardımcı olan ve doktor tedavisini destekleyici nitelikte olan bazı besinleri tavsiye edeceğim. Bunların başında süt gelir. Mide asitlerini yatıştırmaya yardımcı olan süt mide yanmasını kısa sürede durdurur. İçilecek miktar birkaç yudum veya en fazla bir bardak olmalıdır. Bir süre sonra yeniden mide yanması baş gösterirse birkaç yudum daha içilebilir. Fakat ağrılar sık sık tekrarlandığında her seferinde süt içmek işe yaramaz, hatta ağrıyı artırır. Çünkü süt gaz yapıcıdır. Midede oluşan gaz şikayetleri artıracaktır. Demek ki süt basit mide ağrıları içindir ve günde 1 litreye varan miktarlarda içilmemelidir.
Hazımsızlığın yol açtığı mide yanmaları için hazmettirici çaylar (zencefil çayı vs) veya maden suyu iyi gelebilir. Mideniz kıyıldığında muz yiyerek tahrip edici mide asitlerinin muz ile oyalanmasını sağlayarak ağrıdan kurtulabilirsiniz. Ayrıca bal gibi şekerli gıdalar da aşırıya kaçmamak kaydı ile mide yanmasını keser. Reflü kaynaklı mide yanmalarında mideyi doldurmaktan kaçınmalısınız. Bunun yerine başı yukarıda tutmak ve nefes egzersizleri yapmak daya iyi gelir.
Gerçektende mide yanması sıkıntısından bende muzdariptim. bitkisel ürünler kullandım özellikle harnup pekmezi ve şerbet oltu faydalı tavsiye ederim
migdem sürekli yanıyordu soda içiyordum geçiyordu ama ilk sırayla soda iyi geliyordu sonraları soda daha kötü etti doktora gittim fazla soda’dan migden asiten delinmeye başladı dedi bende mide yanması ile araştırmaya girdim sitenizi gördüm faydalı bir paylaşımlardan dolayı çok tşkler